Karşılıklı duran uzun bacaklı ve sırtlarında dikilitaş bulunan iki fil. Ve fillerin uzun bacakları arasında resmedilmiş bir çift... Resmin arka planında ise dağlar ve küçük tepeler ile belli belirsiz bir ev silüeti...
1940'lı yıllar Dali'nin Katolikliğe ve klasik biçime geri dönüş yaptığı zamanlardır...Kokuşmuş eşeklere, cinsel kışkırtmalara, din karşıtı sahnelere veda ettiği zamanlar...
Dali, uzun örümcek bacaklı fiileri birçok resminde kullanmıştır. Filler, Uzak Doğu ve Afrika'ya özgüdür. Avrupa için fil uzakları ifade eder ve belki Dali bunun için filleri kullandı. Uzun bacaklar ise resimdeki çiftin arasındaki kapanmaz uzaklığı daha da derinleştirdi. Fillerin üzerinde taşıdıkları dikilitaşlar eski Roma ve Mısır medeniyetinin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Dikilitaşların yapılış amacı gibi fillerin üzerindeki bu obeliskler zorluklarla, fedakarlıklarla kurulan güçlü bir ilişkiyi göstermek amacıyla yapılmış olabilir. Arka planda ki dağ ise bu obeliskleri doğrular gibi; ikili arasında bir zamanlar güçlü bir bağ olduğunu ve uzakta belli belirsiz gözüken ev görüntüsü ise bunun artık çok uzaklarda kaldığını gösteriyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder